27 Şubat 2010 Cumartesi

Demy bizi aşçı yapacak!

Demy sizi aşçı yapacak

Yazan:Cnet Türkiye Perşembe, 18 Şubat 2010 13:54
Amazon Kindle veya Apple iPad etrafta yatan bütün kağıtları ortadan kaldırmak için yaratıldı. Peki ya yemek kitapları için ne yapacağız?

Hiçbir elektronik kitap okuyucusunun bir erkeğin mutfağı kadar tehlikeli bir ortama dayanamayacağını bilen Askmen Türkiye editörleri, yemek yapmayı seven erkeklere güzel bir haber verdi. Key Ingredient tarafından üretilen güvenli tarif okuyucusu Demy karşınızda.


Keyingredient.com’daki hesabınızla senkronize olarak çalışan Demy, 2500 tarif kaydedebiliyor. Biraz büyük olsa bile bunun nedenleri var; Sıçratmaya karşı güvenli, kolay temizlenebilir ve kolay okunabilir. Mesela bütün alet kolayca nemli bir bezle silinebilir ve kullanıcının isteğine göre dikliği ayarlanabilir.

IPHONE de bikini yasak!

Artık bikini de yasak!

Yazan:Hakan Kilyusufoğlu Salı, 23 Şubat 2010 18:56
Bir süredir devam eden kısıtlamalar iyice sıkılaştırıldı. Pek çok kullanıcı yeni kararı aşırı buldu.

iPohone uygulamalarının satışının yapıldığı AppStore'da erotik içerikli uygulamalara bir süredir kısıtlamalar getiriliyordu. 18 yaşından küçüklerin bu uygulamaları telefonlarına indirerek uygunsuz içeriğe eriştiklerinden şikayet eden ebeveynler daha fazla kısıtlama için seslerini yükseltmeye devam edince sonunda 5000'e yakın uygulama ani bir kararla siteden kaldırıldı.


Apple, yeni düzenlemeyi gelen kullanıcı şikayetlerine bağlarken bu uygulamaları geliştiren şirketler isyan bayraklarını açtı.

EXPLORER Devri yavaş yavaş kapanıyor!

Internet Explorer ile Windows'un aşkı sona eriyor

Yazan:Hakan Kilyusufoğlu Pazartesi, 22 Şubat 2010 14:51
Avrupa Komisyonu'nun aldığı önemli karar 1 Mart tarihinden itibaren yürürlüğe giriyor.

Internet Explorer'ın Windows işletim sistemi ile birlikte yüklü olarak gelmesinin rekabet kurallarına aykırı olduğu ve diğer tarayıcıların önünü kestiği iddiasıyla Avrupa Rekabet Komisyonu'na yapılan başvuru haklı bulunurak gerekli düzenlemeyi yapması için Microsoft'a 1 Mart'a kadar süre verilmişti.


Verilen sürenin dolmasına az bir zaman kala Microsoft hazırlıklarını tamamladı. Yayınlanacak yeni bir yama ile aktif hale gelecek olan bu uygulama bütün Internet Explorer kullanıcılarının karşısına bir seçim ekranı çıkaracak.

Bir gün herkes süperman olacak!

Sırta giyilen bu cihaz sayesinde kuşlar gibi uçmak mümkün.

Yeni Zelanda merkezli Martin Aircraft Company firması tarafından tasarlanan JETPAC adlı bu ürün iki adet motordan oluşuyor. Bir depo yakıt ile yaklaşık 50 km gidebiliyor. Hızı ise 95 km/saat olarak açıklandı.


Üretici firma çok yakında ticari olarak satışa sunacağı JETPAC için 76.000 dolar fiyat belirlemiş durumda. İlk etapta sadece 500 adet üretilecek olan cihazlarla yapılan testlerde 2.3 km yukarı yükselmenin mümkün olduğu gösterilmiş.

Sohbetegel - Dev birleşmeye onay çıktı

Devlerin birleşmesine onay çıktı


Geçen sene Microsoft ve Yahoo arasında imzalanan ortaklık anlaşması onaydan geçti.

ABD'den ve Avrupa Birliği'nden gerekli onayların alınması sonucu bu ortaklalık anlaşmasının rekabet ortamına zarar verebileceği yönünde yapılan itirazlar sonuçsuz kalmış oldu.


Anlaşma gereği Microsoft'un arama motoru Bing'in teknik altyapısı geliştirilmeye devam edilirken Yahoo'dan da mevcut servislerin iyileştirilmesi ve reklam anlaşmalarını yürütmesi bekleniyor.

Bundan sonra Yahoo arama motoru tamamen Bing'e entegre edilecek. Reklam yönetiminden elde edilecek kar ise iki şirket arasında paylaşılacak.

26 Şubat 2010 Cuma

TFF başkanı: Gs ve Fener elenmeyi haketmişlerdi.

TFF Başkanı Mahmut Özgener, G.Saray ve F.Bahçe'nin turu geçmeyi hak ettiklerini söyledi.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mahmut Özgener, ''Dünkü maçları izlediğimizde her iki takımız da aslında bir üst tura çıkmayı hak etmişti'' dedi. Özgener, İzmir'de Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi'nde kalp nakli yapılan gazeteci Çağatay Çağlar'ı ziyaret ettikten sonra gazetecilerin sorusu üzerine, dün Galatasaray ve Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'nden çok talihsiz şekilde elenmesinin herkesi üzdüğünü belirterek, şunları kaydetti:

''İlk 16'ya takımımızın kalmaması futbolumuz açısından, ülke puanları açısından üzücü. Ama tabi ki en üzücü yanı hak etmedikler şekilde elenmeleri. Dünkü maçları izlediğimizde her iki takımız da aslında bir üst tura çıkmayı hak etmişti. Ama futbol bu. Futbolda her zaman hak ettiğinizin, oynadığınızın karşılığını alamıyorsunuz. Gönül, takımlarımızın Avrupa Kupalarında daha iyi yerlerde olmasını isterdi. Artık seneye inşallah.''

Özgener, bir gazetecinin hakemler üzerine soru sormak istemesi üzerine ''Hakem filan konuşacak yerde değiliz'' diye cevap verdi.

Aday kadro açıklandı

A Milli Takım'ın 3 Mart Çarşamba günü Honduras ile oynayacağı özel maçın aday kadrosu ve programı belli oldu.

A Milli Takım, 28 Şubat Pazar günü saat 17:00'den itibaren İstanbul Swissotel'de toplanmaya başlayacak. İlk antrenmanını 1 Mart Pazartesi saat 19:00'da İnönü Stadı'nda yapacak A Milli Takım'ın bu çalışması, basın mensuplarına 30 dakika süreyle açık olacak.

A Milli Takım Sorumlu Yardımcısı Oğuz Çetin, 2 Mart Salı günü saat 17:30'da Swissotel'de bir basın toplantısı düzenleyecek. Milli Takım da aynı gün saat 19:00'da yine İnönü Stadı'nda yapacağı basına 15 dakika açık tutulacak antrenmanla Honduras maçının hazırlıklarını tamamlayacak.

24 Şubat'ta İstanbul'a gelen ve Polat Renaissance Hotel'de kampa giren Honduras Milli Takımı ise antrenmanlarını Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yapacak. Honduras Milli Takımı, 27 Şubat Cumartesi günü saat 10:00 ve 17:00'de iki, 1 Mart Pazartesi ve 2 Mart Salı günü ise birer çalışma gerçekleştirecek. Honduras Milli Takımı, 4 Mart Perşembe günü saat 17:20'de Türkiye'den ayrılacak.

İŞTE ADAY KADRO

Kaleciler

Volkan Demirel (Fenerbahçe)
Onur Kıvrak (Trabzonspor)

Defans

Gökhan Gönül (Fenerbahçe)
Sabri Sarıoğlu (Galatasaray)
Servet Çetin (Galatasaray)
Emre Güngör (Galatasaray)
Caner Erkin (Galatasaray)
Ceyhun Gülselam (Trabzonspor)
Giray Kaçar (Trabzonspor)
Çağlar Birinci (Denizlispor)

Orta Saha

Arda Turan (Galatasaray)
Emre Belözoğlu (Fenerbahçe)
Necip Uysal (Beşiktaş)
Volkan Şen (Bursaspor)
Ozan İpek (Bursaspor)
Hamit Altıntop (Bayern Münih)
Mehmet Aurelio (Real Betis)
Nuri Şahin (Borissia Dortmund)

Forvet

Tuncay Şanlı (Stoke City)
Halil Altıntop (Eintracht Frankfurt)
Mevlüt Erdinç (Paris Saint Germain)
Kazım Kazım (Toulouse)

Trabzon yeni bir savunma oyuncusu buldu!

Bordo-Mavililer, 2 sezondur takibe aldığı Groningen'in 24 yaşındaki savunmacısı Granqvist'i renklerine katmak için çalışmalara hız verdi.

Fotomaç'ın haberine göre, gelecek sezon savunmanın ortasında etkili bir isim almayı planlayan Trabzonspor, aradığı oyuncuyu Hollanda'da buldu. Song'la devam edip etmeyecekleri belirsiz olan Bordo- Mavililerin, İsveçli stoper Andreas Granqvist ile yakından ilgilendiği ve bu oyuncuyu iki yıldır takip ettiği bildirildi. 24 yaşındaki stoper, Groningen takımında forma giyiyor..

5 golü bulunuyor

İsveç A Milli Takımı'nın da formasını giyen 1.92 boyundaki Granqvist'in hava toplarında ve yerden etkili olduğuna işaret edildi. Bu sezon 23 maçta forma giyen genç oyuncunun, savunmada görev almasına rağmen, 5 golü ve 2 asisti bulunuyor. Groningen'in sözleşmesinin 2012 yılında bitecek olan Granqvist için kapıyı 3.5 milyon Euro'dan açacağı kaydedildi.

25 Şubat 2010 Perşembe

A. MADRID turdan umutlu!

UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanş maçında Galatasaray'la karşılaşacak olan Atletico Madrid'de başkan Enrique Cerezo, amaçlarının turu geçmek olduğunu söyledi.

Konakladıkları The Ritz Carlton Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Enrique Cerezo, her şeyden önce Galatasaray karşısında tur atlayan taraf olmak istediklerini söylerken, ''Galatasaray gerçekten zorlu bir rakip. Burada turu geçip başarılı oyunumuz sürdürmeliyiz'' dedi.

Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray taraftarlarının yoğun desteğinin kendileri için bir korku oluşturup oluşturmadığı şeklindeki bir soru üzerine Cerezo, ''Korku olabilir, ama sonuçta futbolcular profesyoneldir. Bu sahada veya başka sahada işlerini yapacaklar. Statta seyirci faktörü olacaktır, ancak futbolcular da işlerini yapmak zorunda'' ifadelerini kullandı.

Teknik direktör Frank Rijkaard'ı Barcelona'yı çalıştırdığı dönemden tanıdığını ve iyi bir teknik adam olduğunu vurgulayan Cerezo, ''Sonuçta biz kendimize güveniyoruz. İyi bir neticeyle Madrid'e döneceğimize de inanıyoruz'' şeklinde konuştu.

-THY'NİN SPONSORLUĞU-

Galatasaray maçının ulaşım sponsoru olarak Türk Hava Yolları (THY) ile anlaşmalarına değinen Enrique Cerezo, bu işbirliğini gelecek dönemlere taşıyabileceklerini söyledi.

THY ile İstanbul'a gelişleriyle ilgili olarak, ''Dün bir bulut nedeniyle uçakta sanırım biraz korku yaşandı, ama gayet güzel servis vardı. Umarım ileriki maçlarda THY ile uçmaya devam ederiz. THY gayet iyi bir uçak şirketi. Şu anda görüşme durumundayız. Umarız uzun bir anlaşma olur'' şeklinde konuştu.

Lille teknik Direktörü: Maçın favorisi FENER!

Lille Teknik Direktörü Rudi Garcia, yarın UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanşında yapacakları maçın favorisinin Fenerbahçe olduğunu söyledi.

Garcia, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında, maçla ilgili soruları yanıtladı. İlk maçın sonunda yaptığı açıklamada, İstanbul'daki rövanşta mutlaka bir gol bulmaları gerektiğini ifade ettiğini hatırlatan Garcia, ''Sahaya çıkıp ofansif oyunumuzu sergilemeye çalışacağız. Hem Fenerbahçe'ye, hem taraftarına büyük saygımız var. Favori olarak Fenerbahçe'yi görüyorum. Favori onlar, ancak biz de 3. turda olmak için elimizden geleni yapıp, bir gol bulmaya çalışacağız'' dedi.

Sakat ve cezalı oyuncular nedeniyle taktik anlayışlarında, oyunun gidişatına göre değişiklikler yapabileceğini kaydeden Garcia, ''Bu seçenekleri değerlendireceğim. 2 cezalı, 3 sakat oyuncumuz var'' diye konuştu..

Sakatlıklarla ilgili bir soruya da Garcia, ''Şubat ayının sonlarındayız. 38 maç oynadık. Sezon uzun, ama 2010 yılının başında bu konuda açıklama yapmıştım. Oyuncuları korumak gerektiğini söylemiştim. Sonuçta sakatlık şans eseri oluşan bir olay. Biz de bu konuda şanssızız'' yanıtını verdi.

24 Şubat 2010 Çarşamba

Fırtına ve örnek paşa adliyede!

"Balyoz Harekatı Planı" iddiaları soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve işlemleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tamamlanan aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in de bulunduğu 4 emekli asker, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi.

Sıkı güvenlik önlemleri altında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden çıkarılarak, bir polis minibüsüyle adliyeye ulaştırılan Fırtına ve Örnek ile beraber 2 emekli subay, hakim ve savcıların kullandığı bölümden adliye binasına alındı.

Emekli Koramiral Öğütçü de Adliyede

''Balyoz Güvenlik Harekatı Planı'' iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, gözaltına alınan eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi.

Ben o rollerdede oynadım!

Adını Sen Koy filminde Durağan bir karakterle göz önüne çıkan Ahmet Mümtaz Taylan, oynadığı rolleri Cinedergi okuyucuları için değerlendirdi. iyi bir senaryonun tüm rollerinin anımsanma potansiyeli taşıdığını belirten Taylan, oyuncunun rolün hakkını verirse ve yönetmenin montajda hışmına uğramazsa rolü kalıcı kılabileceğini ifade etti. Başarılı oyuncu görüşünü şu sözlerle özetledi: 'Marifet senaryodadır, sonradan atılsa filme bir şey kaybettirmeyecek bir karakterin yer aldığı bir senaryo zaten ölü bir senaryodur. Böyle bir kısım rol ben de oynadım, iyi biliyorum.' Ahmet Mümtaz Taylan son olarak Kaptan Feza ve Ejder Kapanında rol almıştı.

Hiç güzel hareketler değil bunlar!

Sabah gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, köşe yazısında Kanal D'de ekrana gelen Çok Güzel Hareketler Bunlar programındaki 'bip'lere dikkati çekti.

Programda özel dersanelerin isimlerinin seyirciye belirtildiği sırada reklam yasağı nedeniyle isimlerin 'bip'lendiğine değinen Aytuğ, durumu şu ifadelerle eleştirdi:

"Yılmaz Erdoğan ve BKM Mutfak ekibi, her hafta gösterilerinden önce salondaki öğrencileri selamlıyorlar. Bu arada özel dersanelerin isimlerini de anons ediyorlar. Ama reklam yasağı nedeniyle bu anonslar ekranda "Çorlu Bip Dersanesi... Fatih Bip Dersanesi... Sarıyer Bip Dersanesi" şeklinde duyuluyor. Maksat, salondakilerin gönlünü hoş tutmaksa, bu bölümü Türkiye'ye duyurmaya gerek yok. Montajda atarsınız, gider. Bu ısrar niye?"

Yılmaz ERDOĞAN'IN ŞANSSIZLIĞI!

Sabah gazetesine konuşan Yılmaz Erdoğan, Fransızların 'Vizontele' ve 'Vizontele Tuuba' filmleriyle ilgilendiğini söyledi.

Fransızlar her iki filmi de uyarlamak için Erdoğan'a maille başvururken, Yılmaz Erdoğan, yanlışlıkla maili silince proje gerçekleşemedi.

Erdoğan, ""Gelen mailleri yanlışlıkla sildim, sonra da telafi edemedim. Aslında konuyla ilgilenebilirdim" diyor

Ata demir erin rezelati!

Filmin ana karakteri Hüseyin'i hayatı alt üst olan bir müzisyen olarak tanımlayan ünlü komedyen, kendi hayatının da Hüseyin'in hikayesine benzediğini vurguluyor.

'Ben de 1980'lerde müzik aşkıyla Bursa'dan istanbul'a geldiğimde takım elbiseliydim. Oysa konservatuarda küpeli, kot pantolonlu çocuklar vardı. Küçük şehirden gelmenin ne olduğunu biliyorum. ya benim mavi renk uzun paltom vardı, saçlarım fönlüydü. Rezalet bir durumdu yani' diye konuşan Demirer, karakteri de Geyikli'den istanbul'a taşıdığını ve Demet Akbağ'ın kucağına bıraktığını belirterek kendi hayatıyla olan bağı ortaya koyuyor.

'Sonuç ne olursa olsun ben Hüseyin Badem karakterini çok seviyorum. Bu filmi ister 5 kişi seyretsin, ister 5 milyon kişi, hiç fark etmez' diyen Demirer filme yüreğini koyduğunu ve gişe endişesi olmadığını söyledi.

23 Şubat 2010 Salı

Fenerbahçe kaosun içinde!

Takım kazanırken ört-bas edilen sorunlar, 2-3 hafta peşpeşe alınan kötü sonuçlardan sonra gün yüzüne çıkıyor. Sarı-lacivertli camiada ise bu illete uzun yıllardır çözüm bulunamıyor. Büyük camianın sorunları da her zaman büyük oluyor.

Fenerbahçe'nin iyi oynadığı, çok pozisyona girdiği son 4 maçta kaçan goller ve bunun üzerine savunmada yapılan hatalar, takım savunmasındaki zaaflar yenilgileri engelleyemedi ve beraberlikleri de zor kurtadı. Sadece son dönemdeki Diyarbakırspor, Manisaspor, Lille ve Bursaspor maçlarına bakmak bile yeterli. Takım ruhu sahaya yansımasına rağmen, kaçan goller ve beraberindeki savunma hataları kötü sonuçları getirdi. Taraftarlar istekli ve savaşcı oyunu puan kayıplarına rağmen tolere etti. Ta ki Bursa yenilgisine kadar. Öfkelerini şiddete dönüştüren sarı-lacivertliler önce Guiza, ardından da Daum ile polemik yaşayıp Saraçoğlu'nda gergin bir atmosfer yarattılar. Alman hocanın tribünler ile tartışması kendisine küfür edildiği için yaşanırken, bunun güzelim asistleri gol yapamayan Guiza'ya protesto edilip, yerine Semih'in girmesi istenmesinden kaynaklandığı sanıldı. Ama bu görüntü bile Daum'un ne kadar agresif ve gergin olduğunun göstergesi. Bugüne kadar bir çok maçta ve çok yakından küfürler işitmiş olan Alman hoca, bunların hiçbirine reaksiyon göstermemiş ve olmamış gibi davranmıştı.

Samandra'da Aykut Kocaman ile Daum'un arasında karakedi dolaşıyor. Futbol felsefesi birbirine hiç uymayan ama yaptıkları iş gereği birbirine saygı duyan Aykut Kocaman ve Daum'un Samandıra'da birbirine samimi davranmadıkları konuşuluyor. Maçlarda soyunma odasında bir araya gelmedikleri, kazanılan veya kaybedilen maçlarda durum değerlendirmesi yapmadıkları, koridorlarda göz ve fiili temasta bulunmadıkları ve birbirine "yokmuş" gibi davrandıkları gözlerden kaçmıyor.

BAŞKAN RAPOR İSTEDİ

Zaman zaman da Başkan Aziz Yıldırım'ın, Aykut Kocaman aracılığı ile Daum'dan geniş kapsamlı raporlar istemesi ise gerginliği iyice tırmandırıyor. Futbol felsefeleri ve disiplin anlayışları hiç uymadığı için daha önce iki kez istifasını hazırladığı konuşulan Aykut Kocaman, görev tanımı netleşip sorumlulukları artınca görevine devam etmişti. Ancak bu kez de Daum rahatsızlık duymaya başladı. İkilinin sahaya sürülen 11'ler konusunda bile görüş ayrılığı dilden dile dolaşırken, Kocaman'ın hiçbir zaman Daum'un teknik işlerine karışmaması ise büyük bir saygınlık olarak karşılandı ve sistemin bugüne kadar sürmesini sağladı. En başta da yönetimin takımın üzerinden elini-kolunu çekmesi ve tüm sorumluluğu Kocaman'a devretmesi ve Başkan Aziz Yıldırım'ın sportif direktör anlayışını Fenerbahçe'ye nakletmeye çalışması da bu sevimsiz ortama rağmen devam eden bir anlayış.

Ancak bir gerçek var ki, kupada, ligde ve Avrupa Ligi'nde hedeflerin devam etmesi şimdilik yönetimin radikal tedbirlere başvurmasını engelliyor. Ancak Başkan Aziz Yıldırım ve ekibinin bu sezona kadar olan yönetim anlayışı, takımın üzerinde demokrasinin kılıcı gibi duruyor.

GÜİZA'YA NASIL ÇARE BULUNACAK?

Samandıra'daki çalışma odalarında durum değerlendirmesi yapacak olan Kocaman ve Daum'un Güzia sorununa nasıl bir çare bulacakları merak konusu. Savunmanın son 1 ayda 13 gol yiyerek hayal kırıklığı yaratması ve öne geçtiği maçlarda bile galibiyeti koruyamaması da masaya yatırılacak.

Bütün bunların yanı sıra bir de şöyle bir iddia ortaya atıldı. Daum'un istediği sportif direktör şeklini şu sözlerle anlatması dikkat çekti:

"Alman Milli Takımı'nın başında Oliver Bierhoff gibi süper bir menajer var. Bierhoff teknik direktörüne çok yardımcı oluyor. Benim de böyle bir menajere ihtiyacım var."

Bu sözler Rıdvan Dilmen tarafından dile getirilirken, Alman hocanın, bu açıklamalarıyla Fenerbahçe Yönetimi'ne mesaj verme amacında olduğunun altını çizen Dilmen, sezon başından bu yana sportif direktör Aykut Kocaman'ın varlığından rahatsız olduğu ileri sürülen Daum'un, iddiaları doğruladığını ima etti.
islami sohbet
sohbet

1 ytlye süper lig maçı

Turkcell Süper Lig'de 28 Şubat Pazar günü oynanacak Manisaspor-Diyarbakırspor maçında, kale arkası tribünü biletlerinin 1 lira, açık tribün biletlerinin de 2 lira olacağı belirtildi.

Manisaspor Kulübü'nden yapılan açıklamada, müsabakanın bilet fiyatlarında indirime gitme kararı alındığı bildirildi. Buna göne 28 Şubat Pazar günü saat 14:00'de Manisa 19 Mayıs Stadı'nda oynanacak karşılaşmanın biletleri 27 Şubat Cumartesi gününden itibaren Belediye Kültür Sitesi Manisaspor Kombine Satış Ofisi'nde satışa çıkarılacak.

Bilet satışı maç günü stadyum gişelerinde de devam edecek. Kale arkası tribün bileti (Spil-Gediz) 1 lira, açık tribün bileti 2 lira, kapalı tribün alt 10 lira, kapalı tribün üst A-B 20 liradan satışa sunulacak.

Ligde 20 puanla 16. sırada bulunan Manisaspor, küme düşme hattından kurtulma mücadelesi veriyor. Diyarbakırspor da 21 puanla 15. sırada yer alıyor. Pazar günü yapılacak karşılaşma her iki takım açısından da büyük önem taşıyor.
islami sohbet

A milli takımın avrupa şampiyonası fikstürü belli oldu!

Euro 2012 Grup Eleme Maçlarının Fikstürü Belirlendi. Türkiye İlk Maçını Kazakistan İle Oynayacak.

2012 Avrupa şampiyonası Grup Eleme Maçları A Grubu Fikstürü

03.09.2010 Belçika – Almanya
03.09.2010 Kazakistan – Türkiye

07.09.2010 Almanya – Azerbaycan

07.09.2010 Türkiye – Belçika

07.09.2010 Avusturya – Kazakistan

08.10.2010 Almanya – Türkiye

08.10.2010 Avusturya – Azerbaycan

08.10.2010 Kazakistan – Belçika

12.10.2010 Belçika – Avusturya

12.10.2010 Azerbaycan – Türkiye

12.10.2010 Kazakistan – Almanya

25.03.2011 Avusturya – Belçika

25.03.2011 Almanya – Kazakistan

29.03.2011 Türkiye – Avusturya

29.03.2011 Belçika – Azerbaycan

03.06.2011 Avusturya – Almanya

03.06.2011 Kazakistan – Azerbaycan

03.06.2011 Belçika – Türkiye

07.06.2011 Azerbaycan – Almanya

02.09.2011 Azerbaycan – Belçika

02.09.2011 Almanya – Avusturya

02.09.2011 Türkiye – Kazakistan

06.09.2011 Avusturya – Türkiye

06.09.2011 Azerbaycan – Kazakistan

07.10.2011 Türkiye – Almanya

07.10.2011 Azerbaycan – Avusturya

07.10.2011 Belçika – Kazakistan

11.10.2011 Almanya – Belçika

11.10.2011 Türkiye – Azerbaycan

11.10.2011 Kazakistan – Avusturya

islami sohbet

Dünya tarihinden unutulmaz maçlar!



Bursaspor'un Fenerbahçe'yi 2-0 geriden gelip maçı 3-2 kazanması akıllara diğer geri dönüş maçlarını getirdi. Tarihte gitti denilen, dönmez denilen, kazanılamaz denilen öyle maçlar var ki, işte akıllardan çıkmayanlar...

Bursaspor'un ligde Fenerbahçe'yi 2-0 geriden gelip 3-2 yenmesi tabi ki büyük bir olay. Dünya, Avrupa ve süper ligi tarihinde böyle olağanüstü maçlar hep yaşandı yaşanmaya da devam edecek. Futbolu sevmemizin bir nedeni de bu olsa gerek. Milli takımla da yaşadık bunu Galatasaray'ın Avrupa macerasında da. Lig tarihinde ise öyle maçlar var ki gitti denilen, dönmez denilen, kazanılamaz denilen...

Bursaspor'un Fenerbahçe'yi hem de Şükrü Saracoğlu'nda 2-0 geriden gelip maçı 3-2 kazanması futbol gündeminin birinci sırasına oturdu. Yeşil-beyazlı takım 25 Mart 1990 tarihinde de bu kez Bursa'da rakibini aynı şekilde 2 fark geriden gelip kazanmıştı. Dünya, Avrupa ve Süper Lig tarihinde böyle olağanüstü maçlar hep yaşandı, yaşanmaya da devam edecek. Futbolu sevmemizin bir nedeni de bu olsa gerek. En yakın örneklerinden birini son Avrupa Şampiyonası'nda yaşamıştık. A Milli Futbol Takımımız Çek Cumhuriyeti'ni 2-0 geriden gelip 3-2 yenmiş, Avrupa ve Dünya basını bizi ayakta alkışlarken, "Geri dönüşlerin kralı" yakıştırmasını yapmıştı. Ya 2005 Şampiyonlar Ligi finaline ne demeli... Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan Milan-Liverpool maçı belki 3-3 tamamlandı ama, İngilizler ilk yarısını 3-0 geride kapatıp ikinci yarıda maçı dengeledi. Penaltılarla da maçı ve kupayı alıp götürmüştü. UEFA bu finali, heyecanı ve zevki en yüksek Devler Ligi maçı olarak 1. sıraya koydu.

İşte futbol tarihinde bu tür sonuçların yaşandığı örnekler:

Galatasaray-Fenerbahçe: 3-4
3 Mayıs 1989... Türk futbolunun unutulmaz maçlarından biri olarak tarihe geçti. Türkiye Kupası Çeyrek Final 2. maçında Galatasaray ilk yarıyı 3-0 önde kapadı. İkinci yarı işi şova döken Cimbom rehavetin faturasını ağır ödedi. Aykut ve Hazan Vezir'in 3 golü sonrası Fenerbahçe 'imkansız' denileni başardı ve 4-3 galip geldi.

Fenerbahçe-Galatasaray: 3-2
20 Ağustos 1989... Başbakanlık Kupası mücadelesinde Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray'ı 2-0 geriden gelerek 3-2 mağlup etti. Muhteşem maçta sarı-lacivertli takımın gollerini Şenol Çorlu(2) ve Aykut attı.

Almanya-Macaristan: 3-2 (Bern Mucizesi)
4 Temmuz 1954... Almanya futbol tarihinin en ünlü maçı... 1954 Dünya Kupası finalinde favori gösterilmeyen Batı Almanya, 2-0 geriden gelip Macaristan'ı 3-2 mağlup etti ve şampiyon oldu.

Galatasaray-Zeytinburnu: 7-3
1994-95 sezonu... Şampiyonluk şansı azalan Galatasaray, bir anda 3-0 yenik duruma düştü. Taraftarların çoğu stadı bile terketti. İkinci yarı coşan Cimbom, maçı 7-3 kazanarak zoru başardı.

Marsilya-Montpellier: 5-4
22 Ağustos 1998... Fransa Birinci Ligi tarihi maçlardan birine sahne oldu. Karşılaşmanın ilk yarısı Montpellier'in 4-0 üstünlüğüyle tamamlandı. İkinci yarı bambaşka bir görüntü çizen Marsilya, imkansızı başarıp 5 gol birden attı.

Finlandiya-Türkiye: 2-4
5 Haziran 1999... (A) Milli Futbol Takımımız, Finlandiya deplasmanında Tihinen ve Paatelainen'in gollerine engel olamayınca bir anda 2-0 geriye düştü. Çabuk toparlanan milliler, Tayfur Havutçu ve Hakan Şükür'ün 2'şer golüyle maçı lehine çevirdi.

Bursaspor-Fenerbahçe: 3-2
25 Mart 1990... Ligin 26. haftasında Fenerbahçe Hakan Tecimer ve Şenol Ulusavaş'ın golleriyle 2-0'ı yakaladı. Pes etmeyen Bursaspor, Erhan Kiremitçi'nin attığı 3 golle imkansızı başardı.

Galatasaray-Fenerbahçe: 4-4
5 Haziran 1983... G.Saray maça fırtına gibi başlayıp Mirza Sejdic, Bülent Alkılıç, Sinan Turhan ve Tarık Hociç'in golleriyle 4-1'i yakaladı. F.Bahçe maçın son bölümünde Onur Kayador, Özcan Kızıltan (2) ve Mehmet Hacıoğlu'nun golleriyle skoru 4-4'e getirdi.

Fenerbahçe-Vanspor: 3-2
8 Ağustos 1999... Maça fırtına gibi başlayan Vanspor, ilk yarıyı deplasmanda 2-0 önde bitirdi. İkinci yarı açılan Fenerbahçe, karşılaşmayı 3-2'lik sonuçla kendi lehine çevirdi. Vanspor, 18 kişilik kadroda 16 yaşında alt yapıdan futbolcu bulundurduğu gerekçesiyle 3-0 hükmen mağlup sayıldı.

Monaco-Nice: 3-4
2 Ekim 2004... Saviola ve Adebayor'un iki golüyle 3-0 geriye düşen ev sahibi Nice, Victor Agali(3) ve Vahirua'nın golleriyle sahadan 4-3'lük galibiyetle ayrıldı.

Galatasaray-Beşiktaş: 2-3
20 Nisan 1991... Galatasaray Tanju Çolak ve Ulvi'nin erken gelen golleriyle rahatladı. Ali Gültiken(2) ve Feyyaz Uçar'ın golleri siyah-beyazlı takımı, şampiyonluk için yarıştığı ezeli rakibi karşısında zafere taşıdı.

Manchester United-Bayern Münih: 2-1
26 Mayıs 1999... Unutulmaz Şampiyonlar Ligi finali. Nou Camp Stadı muhteşem bir maça sahne oldu. 90. dakikaya 1-0 önde giren Bayern, 4 dakikalık uzatmada kalesinde 2 şok gol gördü. Teddy Sheringham ve Ole Gunnar Solskjaer'in golleriyle kupayı kucaklayan takım Manchester United oldu.

Galatasaray-Milan: 3-2
3 Kasım 1999... Galatasaray'ın UEFA Kupası'na katılıp, kazanmasına yol açan tarihi maç. Son 5 dakikaya 2-1 mağlup giren sarı-kırmızılılar, Hakan Şükür ve Ümit Davala'nın penaltı golüyle 3-2 galip geldi ve UEFA'ya katılma hakkını kazandı.

Deportivo-PSG: 4-3
2000-2001 sezonu... Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray'ın da yer aldığı grupta oynanan maçta Deportivo, son 35 dakikaya 4 gol sığdırdı. İspanyollar 3-0 yenik duruma düştükleri maçı Pandiani (3) ve Tristan'ın golleriyle çevirdi.

Galatasaray-Real Madrid: 3-2
3 Nisan 2001... Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final ilk maçında Galatasaray, konuk ettiği Real Madrid karşısında bir anda 2-0 geriye düştü. İkinci yarı sahada bambaşka bir Cimbom vardı. Sarı-kırmızılılar Ümit Davala, Hasan Şaş ve Jardel'in golleriyle karşılaşmayı 3-2 kazandı.

Fenerbahçe-Gaziantepspor: 4-3
21 Mayıs 2001... Fenerbahçe ikinci yarı adeta küllerinden yeniden doğdu. Sarı-lacivertli takım, 3-0'lık yenilgiden 4-3'lük galibiyete ulaştı. Muhteşem geri dönüşün kahramanları Revivo, Rapaiç(2) ve Uche oldu.

Beşiktaş-Elazığspor: 5-3
14 Mart 2004... Herkes Beşiktaş'tan gol beklerken, Debnar ve Yunus bir anda skoru 2-0 yaptı. Tayfur ve Sergen cevap verdi. Ilie ile Ahmed Hassan nefes aldırdı. Yunus korkuttu, Mısırlı maçın skorunu tayin etti.

Konyaspor-Fenerbahçe: 2-4
30 Eylül 2005... Fenerbahçe, Konya deplasmanında muhteşem bir maç çıkardı. Soyunma oadasına 2-0 geride giden sarı-lacivertli takım Anelka ve Nobre'nin 2'şer golüyle karşılaşmadan 4-2 galip ayrıldı.

Inter-Roma: 4-3
28 Ekim 2006... Süper Kupa için San Siro'da oynanan maç oldukça dramatikti. 3-0 geriye düşen Inter maçı önce 3-3'e, sonra da uzatmalarda 4-3'e getirerek sahadan galip ayrılmayı bidi.

Real Madrid-Espanyol: 4-3
2006-2007... İspanya'da geçen sezon kıran kırana geçen şampiyonluk yarışında, müthiş bir kazanma hırsı sergileyen Real Madrid iki farkla geriye düştüğü maçta Espanyol'u 4-3 devirdi.

Manchester United-Everton: 4-2
2006-2007 sezonu... Manchester United, Everton karşısında inanılmaz bir maç çıkardı. 2-0 yenik duruma düşen Kırmızı Şeytanlar, son 30 dakikada bulduğu 4 golle üç puanı aldı.

Real Sociedad-Atletico Madrid: 3-2
2005-2006 sezonu... Sociedad'ın Torres ve Kezman'ın golleriyle 2 farklı yenik duruma düştüğü maçta, Kovacevic 55'te farkı bire indirdi. 81'de sahneye çıkan Nihat Kahveci eşitliği sağladı. Kırmızı kartlar sonrası 9 kişi kalan Sociedad, Kovacevic'in uzatmalarda gelen golüyle 3 puanı kazanan taraf oldu.

Trabzonspor-Beşiktaş: 3-2
24 Şubat 2007... Trabzonspor, Avni Aker'de oynanan maçın ilk yarısını 2-0 yenik kapattı. Bordo-mavili takım, ikinci yarı 7 dakika içinde(53,55,60) 3 gol atarak muhteşem bir geri dönüş yaptı.

Tottenham-Manchester United: 3-5
29 Eylül 2001... Kırmızı Şeytanlar, Londra deplasmanında bir mucizeye imza attı. Devreyi 3-0 yenik kapatan Manchester United, ikinci 45 dakikada rakip ağları 5 kez havalandırdı.

Beşiktaş-Denizlispor: 3-2
22 Eylül 2007... Turkcell Süper Lig'in 6. haftasında Beşiktaş, konuk ettiği Denizlispor karşısında ecel terleri döktü. Fatih Egedik'in 2 golüne engel olamayan Kartal, şoktan çabuk kurtularak, 2-0 geriden gelip maçı 3-2 çevirdi.

Sivasspor-Bursaspor: 3-2
29 Eylül 2007... Süper Lig'in 7. haftasında Bursaspor'u konuk eden Sivasspor, 2 farklı geriye düştüğü maçta Muhammed Ali Kurtuluş(2) ve Mehmet Yıldız'ın golleriyle hayat buldu.

Gençlerbiliği OFTAŞ-İstanbul BB: 3-2
26 Ocak 2008... Turkcell Süper Lig'in 20. haftasında Gençlerbirliğ OFTAŞ, ilk yarısını 2-0 mağlup tamamladığı maçı, ikinci yarıda attığı gollerle 3-2 kazandı.

Trabzonspor-Beşiktaş: 2-3
20 Ekim 2007... Trabzon'da oynanan maçta 6 dakika içinde kalesinde 2 gol gören Beşiktaş çabuk toparlandı. Burak, penaltıdan Delgado ile Bobo'nun golleriyle muhteşem bir geri dönüş yapan siyah-beyazlı takımda, 79. dakikada kırmızı kart gören Rüştü'nün yerine Bobo kaleye geçti.

Atletico Madrid-Villareal: 4-3
4 Kasım 2007... Madrid ekibi 2-0 öne geçti, pes etmeyen Villareal skora dengeyi getirdi. Ev ashibi, 61. dakikada bir kez daha öne geçti. Milli futbolcu Nihat Kahveci, maçın son 20 dakikasında attığı 2 golle takımını 3 puana taşıdı.

Tottenham-Aalborg: 3-2
2007-2008 sezonu... UEFA Kupası (G) Grubu'nda yer alan İngiliz ekibi Tottenham, 2-0 yenik duruma düştüğü maçta Danimarka temsilcisi Aalborg'u 3-2 mağlup etti.

Inter-CSKA: 4-2
8 Kasım 2007... Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe ile aynı grupta yer alan İtalyan ekibi, 2-0 yenik duruma düştüğü karşılaşmada CSKA'yı 4-2 mağlup etti. Karşılaşmanın yıldızları, iki gol birden atan Ibrahimovic ve Cambiasso oldu.

Juventus-Roma: 5-2
8 Aralık 2007... Juventus, 2-0 yenik duruma düştüğü Roma karşısında adeta şahlanarak maçı çevirdi. Zaferi getiren goleri David Trezeguet(2), Iaquinta, Del Piero ve Zalayeta kaydetti.

Panionios-Bordeaux: 2-3
18 Aralık 2007... Galatasaray'ı da yakından ilgilendiren UEFA mücadelesine yedek kadroyla çıkan Bordeaux, Yunan temsilcisi karşısında 2-0 yenik duruma düştü. İlk yarının sonlarında farkı bire indiren Fransız ekibi, ikinci yarıdaki muhteşem futboluyla maçı 3-2 kazandı. Bu sonuçla G.Saray gol averajıyla tur atladı.

Beşiktaş-Kasımpaşa: 4-2
18 Ocak 2008... Turkcell Süper Lig'in 19. haftasında Beşiktaş, konuk ettiği Kasımpaşa karşısında 20 dakika içinde kalesinde gördüğü 2 golle şok oldu. Nobre(2), Cisse ve Delgado'nun golleri Kartal'ı galibiyete taşıdı.
islami sohbet

KAYNAK: Gazeteport

Başbakanımıza Ayakkabılı saldırı!

Erdoğan'a ayakkabılı saldırı
Erdoğan'a ayakkabılı saldırı
Başbakan Erdoğan'a İspanya'daki ödül töreninde ayakkabı fırlatıldı.
Güncelleme:23 Şubat 2010 00:28
Yorum Yaz
Yazdır
Eksenim'e Ekle
Arkadaşına gönder
RSS
SMS Servisi


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İspanya'da "Kültürlerarası Sevilla NODO" ödül töreni sırasında ayakkabı fırlatıldı. "Yaşasın Kürdistan" diyerek Erdoğan'a ayakkabı fırlatan şahıs gözaltına alındı.

Göstericinin terör örgütü PKK sempatizanı olduğu iddia edildi.

ÖNCE BUSH'A ATILDI SONRA MODA OLDU

Başkanlık koltuğunu bırakmadan önce Bağdat'a ziyarette bulunan ABD eski Başkanı Bush'a Iraklı gazeteci ayakkabı fırlatmıştı. Bağdat'taki bu protesto daha sonra dünyanın değişik noktalarında uygulandı. Türkiye'de de bir gazeteci Bilgi Üniversitesi'nde konuşan IMF Başkanı Kahn'a ayakkabı fırlatmıştı.

ERDOĞAN'A ÖDÜL

Başbakan Erdoğan, ''Medeniyetler İttifakı projesinin harekete geçirilmesinde üstlendiği önemli rolü'' sebebiyle Sevilla NODO Vakfı tarafından ödüle layık görüldü. Sevilla Belediye Başkanı Alfredo Sanchez Menteseirin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ödülünü takdim etti.

ERDOĞAN'IN KONUŞMASI

Erdoğan ödül töreninde yaptığı konuşmada, İspanya'nın güzel şehirlerinden Sevilla'da bulunmaktan çok büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

NODO Vakfı tarafından bu yıl şahsına verilen ödülü almaktan dolayı da ayrıca büyük gurur duyduğunu ifade eden Erdoğan, ''Ülkem, milletim ve şahsım adına Sevilla Belediye Başkanı Sayın Monteseirin'e ve NODO Vakfına şükranlarımı sunuyorum'' dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

''Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, Sevilla NODO Vakfı'nın bu ödülü, tüm bu ödüller arasında müstesna bir yer teşkil ediyor. Sevilla'nın yetiştirdiği ya da etkilediği isimlerin bir kaçını sıralayınca bu müstesna an, neyi kastettiğim daha iyi anlaşılacaktır. İbn-i Arabi, İbn-i Haldun, İbn-i Hazm, Cervantes, Kristof Kolomb, İbn-i Ferah, El Sit ve daha niceleri... Boğa güreşinin, satrancın ve Flamenko'nun da ana vatanı. Ve elbette, bilgin lakaplı 10'uncu Alfonso.

Lütfen telaffuzumu mazur görün: No me ha dejado (Beni terk etmedi). NODO ödülü, Sevilla şehrine damgasını vuran 10'uncu Alfonso'nun aziz hatırasını da yansıttığından dolayı ayrıca büyük anlam taşıyor. 10'uncu Alfonso'nun, burada, Sevilla'da kurduğu engin hoşgörü ortamı, kültürler arasında oluşturduğu barış ve diyalog zemini, bugün bile saygıyla yad ediliyor.Alfonso, Mürsiye'de Avrupa'nın üç dilde eğitim veren ilk okulunu kurmuştu. Bu üç dilin Arapça, İbranice ve Latince olması ayrıca dikkat çekici.''

BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜ

''Bundan 7 yüzyıl önce Endülüs'te başarıyla tatbik edilmiş olan 'konvivensiya' yani 'birlikte yaşama kültürünün', bugün dünyamızın en fazla ihtiyaç duyduğu örnek bir tecrübe olduğunu görüyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Endülüs, üç semavi dinin barış ve hoşgörü içinde yaşadığı masalsı bir tecrübeydi. Şurası da son derece önemli: Üç semavi dinin barış ve hoşgörü içinde yaşadığı Endülüs'te, bilimin ve sanatın seyrine yön verecek derecede büyük isimler yetişti. Avrupa'nın aydınlanmasını sağlayan bu bilim ve sanat ortamı, hiç kuşkusuz bizim tarihimizi, Osmanlı İmparatorluğu'nu da çok yakından etkiledi'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Medeniyetler İttifakı Projesinin eş başkanlıklarının İspanya ve Türkiye tarafından, kendisi ve İspanya Başbakanı Zapatero tarafından üstlenilmiş olmasının bu açıdan önemli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

''Dostum Başbakan Zapatero, Türkiye'nin farklı din ve kültürler arasındaki köprü rolünü görerek 2004 yılında Medeniyetler İttifakı Projesi'nde birlikte çalışmamızı şahsıma teklif etti. Bu konuda öncü olmak, sadece sorumluluk anlayışımızın değil, hoşgörüyle yoğrulmuş geleneklerimizin de gereği idi. Nitekim, Türk halk şairi Yunus Emre'nin, bundan tam 700 yıl önce ifade ettiği 'Yaradılanı Severim Yaradandan Ötürü' sözleri, bugün bile kültürümüzün en önemli dinamiğini oluşturur. Aynı şekilde Mevlana, yaklaşık 800 yıl önce, 'Gel, ne olursan ol, yine gel' sözleriyle, bütün insanlığa kucak açan bir felsefeyi ortaya koymuştur.

Bu girişimin bayraktarlığını dostum Zapatero ile birlikte üstlenirken, farklı kültür ve medeniyetlerin çatışmak zorunda olmadığını, aksine dostluk ve uyum içinde birlikte çalışmalarının hem mümkün, hem de sürdürülebilir olduğunu kanıtlamayı amaçlamıştık.''

MEDENİYETLER İTTİFAKI VE TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASI

Başbakan Erdoğan, söz konusu projenin geçen süre zarfında kurumsal bir yapıya kavuştuğunu ve bir Birleşmiş Milletler girişimi niteliği kazandığını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Halen 115 ülke ile pek çok uluslararası kuruluşun üye olduğu Medeniyetler İttifakı girişimi, uluslararası ilişkilerde kutuplaşmayı değil, diyaloğu hakim kılmayı hedefliyor.

Hoşgörüsüzlüğün giderek yaygınlaştığı bir dünyada, Medeniyetler İttifakı arayışlarının sonuca ulaşabileceğini göstermesi bakımından, Türkiye ve İspanya'nın cesaret ve ümit verici birer sembol haline geldiğini memnuniyetle görüyoruz. Eğer küresel barışı sağlayacaksak buna ihtiyacımız var. Bizler, ülkelerimizin tarihleri ve bugünkü tecrübelerinden yola çıkarak, farklı bir dünyanın mümkün olduğuna inandık. İnsanların birbirini hor görmediği, birbirine saygı gösterdiği, ön yargıların aşıldığı bir huzur ve refah zemininin tesis edilebileceğine yürekten inanıyoruz.''

Erdoğan, ''Türkiye olarak, son dönemde dış politikada izledikleri seyrin de bu yaklaşımın somut bir tezahürü olduğunu77 vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Biz, 'komşularla sıfır problem' ilkesinden yola çıktık ve kısa süre zarfında tüm komşularımızla ilişkilerimizi barış ve karşılıklı çıkar temelinde belli bir seviyeye taşıdık. Yaklaşık 10 yıl önce savaşın eşiğine gelmiş Türkiye ile Suriye şu anda aralarındaki mayınları temizliyor. Suriye ile vizeleri kaldırdık ve dış politikadan ekonomiye, ticaretten sosyal yaşama kadar her alanda yoğun bir işbirliği başlattık. Irak'ın toprak bütünlüğünü çok önemsiyor, ülkede bir an önce istikrar ve huzur sağlanması için çaba sarf ediyoruz. İran'ın uluslararası toplumla olan sorunlarını çözmesi için yine girişimlerimiz devam ediyor.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Bülent arınç:KEŞKE TUH DEMESEYDIM!!

Bülent Arınç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'nın tutuklanması ve dosyanın İstanbul'a gönderilmesiyle ilgili olarak, ''Önceden senaryo kurarak şöyle olacak diyenler yanılabilir. Aslında hukuk sürecinin işleyişine daha çok dikkat etmek lazım'' dedi.

Bu süreçte medyanın çok önemli katkısı olabileceğini dile getiren Arınç, ''Senaryolar yazarak o senaryolar içerisine kitleleri hapsetmemeleri gerekiyor'' diye konuştu.

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dün ben bir yerde konuşma yaparken, biraz da buna üzülerek bir ifadede bulundum. O da şudur: Şimdi Erzincan'la, Erzurum'la ilgili bir yargı süreci var. HSYK'nın bu konuda aldığı karar var. Yargıtay ve Danıştay'ın açıklaması var. Bu konular üzerinde düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Bir televizyon kanalı özellikle ve onun arkadaşları diyelim, birkaç tane belki... 'Mahkeme basıldı, başsavcılık basıldı'. Bir başsavcılık, bir ev basılmaz bir hukuk süreci içinde. Eli silahlı adamlar gider; bir barı, bir kafeyi, bir oteli basarlar, bir kadını alırlar, saçlarından sürükler bir yere götürürler ama bir hakim kararıyla savcı arama yapıyorsa bir yerde bunun adı aramadır ve bunun hukukta bir yeri vardır.

Hiçbir savcı, hiçbir hakim kararı olmadan bir yeri basmaz. Erzurum'daki görevli savcının Erzincan'da yaptığı işin hukuki anlamda karşılığı aramadır ve bu bir hakim kararına bağlıdır. Dolayısıyla siz onu bile bile hala 'savcılık basıldı, evi basıldı' derseniz bu çok ayıp, çok çirkin, çok yanlış bir şey olur. Kaldı ki, bir televizyon kanalı da, adliyenin abluka altında olduğunu söyledi. Günlerce veya saatlerce bu yayını yaptı. Sonunda vazgeçti.''

Arınç, medyaya dönük olarak kullandığı ifadelerin hatırlatılması üzerine, ''Yuh size veya tuh size neyse... Ama başında diyorum ki, bir kanal sürekli basılmaktan bahsediyor. Basılmak tabiri hukukta olmaz. Sizin kafanız hep basmaya alışmış diyorum. Bütün basını karşıma almadım ben. Niye bütün basını karşıma alayım?'' dedi.

-NASREDDİN HOCA BENZETMESİ-

''Tuh'' ifadesinin tükürmek anlamına gelmesinin hatırlatılması üzerine Arınç, şunları kaydetti:

''Hoş değil şüphesiz ama onların da yaptıkları da hoş değil. Ben burada Nasreddin Hoca'yı örnek alıyorum. Nasreddin Hoca'yı kızdırmışlar, birkaç kişi... Hoca da girmiş sokağın içerisine bağırmış: 'Şunlar, bunlar, filan' diye. Sonra herkes 'Hoca neden bağırıyor' diye pencerelere çıkmış. Hoca'nın dediği çok güzel bir şey, 'Ne kadar da çoklarmış' demiş. Halbuki Hoca'nın bağırdığı 1-2 kişi. Pencerelere üşüşünce Hoca belki yerinde veya değil ama 'Ne kadar da çoklarmış' demiş. Ben bir kanalın yaptığı densizlikten bahsediyorum. Hiç bugüne kadar da duymadığım bir basın kuruluşu beni kınamak için bildiri yayınlıyor.''

Arınç, daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin isimlerini sayarak bazı basın gruplarına ''ayağınızı denk alın'' gibi ifadeler kullandığında, Ahmet Abakay'ın başında bulunduğu bu kuruluşun (ÇGD) bir bildiri yayınlamadığını belirtti.

''Yine de daha nazik bir ifade kullanılabilirdi'' şeklindeki değerlendirme üzerine, Bülent Arınç, ''Olabilirdi ama bu bir hissi şeydir. Çok haklısınız. Tuh, yuh yerine bunların yanlışlığını söylemek de olabilirdi. Sayın Başbakanla biraz birbirimize benziyoruz. Çok kızdığımızda, çok dolduğumuzda 'Yeter artık bu yaptığınız' demek zorunda kalabiliyoruz. Onu da dememiş olabilirdik. Keşke demeseydik ancak hakikaten basınımızın bir kısmının, ister yazılı ister görsel basın olarak, bu olaylara bakış açısını çok yanlış buluyorum ve bu yanlışlıkta ısrar da ediyorlar. Bu Türkiye'de bir karmaşaya sebep oluyor ve sizin sorduğunuz sorular akla geliyor: 'Normalleşiyor muyuz, yoksa bir toz duman bulutu içinde miyiz?'.''

-"...NERON'UN ROMA'YI YAKMASI"-

''AK Parti hakkında kapatma davası bekliyor musunuz? Başsavcı 'haklarında kapatma davası açılacağını hissederler' diye hissiyat üzerine konuştu. Sizde böyle bir hissiyat var mı?'' şeklindeki soruyu yanıtlayan Bülent Arınç, şunları söyledi:

''Siz bu soruyu soruyorsunuz, başkaları da soruyor ama hep AK Parti hakkında soruyorlar. Yani AK Parti hakkında bir kapatma davası açılacak mı? Niçin diğer partilerden birisi değil de sadece AK Parti için bu konuşuluyor? Bu siyasi bir yığınaktır. AK Parti'yi böyle bir tehdidin altında, böyle bir kıstırmak niyetiyle... Başkaları için de açılabilir. Siz Başsavcı olsanız yarın istediğiniz parti hakkında gerekçelerini kendinize göre yazarak bir dava dava açabilirsiniz. Ben sizin elinizden tutamam. Başka hiç kimse de elinizden tutamaz.''

Arınç, ''Yani bir psikolojik harekat mı yürütülüyor?'' denilmesi üzerine, ''Bu bir psikolojik harekattır. Yani Sayın Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri için söylediği asimetrik bir harekat sözü var ya bu AK Parti'ye karşı, AK Parti'yi güçsüzleştirmek, yıpratmak, her an kapatılabilecek, her an hakkında dava açılabilecek bir parti olduğunu zihinlere nakşetmek açısından Türkiye'yi hiç düşünmeden, Türkiye'nin bugünkü ve geleceğini hiç hesaplamadan sadece Neron'un Roma'yı yakmasında olduğu gibi 'AK Parti gitsin de kapatılsın da hakkında dava açılsın da ne olursa olsun' diye düşünmeden bir psikolojik harekat yürütülüyor'' şeklinde konuştu.

-''BAŞKALARINA MEYDANI BIRAKMAK DÜŞÜNCESİ VARSA''-

Bülent Arınç, ''Başsavcı mı yürütüyor?'' sorusu üzerine, ''bu davayı açma yetkisinin onda olduğunu'' hatırlattı.

Siyasi partilerle ilgili bütün gelişmelerin takip eden birimin Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu ifade eden Arınç, ''Açar mı, açmaz mı konusu ayrı. Bana göre, bugün AK Parti hakkında bir kapatma davasını açmaması lazım. Neden? Çünkü Anayasa'nın, Siyasi Partiler Kanunu'nun istediği anlamda AK Parti hakkında aleyhte hiçbir delil yok" diye konuştu.

-"BEĞEN, SEÇ AL"-

Arınç, ''Bir siyasi gücün yasama gücüne bir teklif götürmesi engellenebilir mi? Engellenmemeli yani yasama bütün bunlara bakarak, kendince doğru olduğu bir anayasa değişikliğini yargı reformu olarak bitirebilmelidir. Biz bunun hazırlıklarını daha çok milletvekiline sahip olduğumuz için yapmıştık. Masamızın üzerinde bugün her hal ve şart altında 'beğen beğen al, seç seç al' diyebileceğimiz Anayasa değişiklikleri paketleri duruyor'' şeklinde konuştu. (Anadolu Ajansı) 2 saat önce.

Başbakan gözaltılar için konuştu

Erdoğan, gözaltılar için ilk kez konuştu...
Erdoğan, İspanya'da yaptığı basın toplantısında, Türkiye’de gündemi sarsan gözaltılarla ilgili soruları yanıtladı.

İspanya’da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Zapatero ile yaptığı basın toplantısında, Türkiye’de gündemi sarsan gözaltılarla ilgili soruları yanıtladı. Gözaltıların sayısının 40’ı aştığını belirten Erdoğan, “Yargıda olan bir konu, yoruma girmem doğru olmaz” dedi.

GERÇEKER'DEN BAŞBAKAN ERDOĞAN'A CEVAP

"Kapatma davası açılırsa seçime gideriz"

İşte Erdoğan’ın sözleri…
Sabah itibariyle gözaltına alınma süreci sözkonusu. Bu süreçle ilgili olarak şu ana kadar gözaltına alınanların sayısı 40’ı aşkın… Olay yargıyla ilgili bir olay, yargıya intikal etmiş bir olay. Yürütme burada sadece görevini ifa ediyor. Bunun akıbeti nedir, ne değildir bilemiyoruz ancak güvenlik güçleri yargıya bu teslimi yaptıktan sonra yargı değerlendirmesini yapacaktır. Yargıda olan bir süreçtir, yargıda olan bir konuyla ilgili benim herhangi bir yorum yapmam doğru değildir.

YARGI REFORMU
Yargı reformula alakalı olarak konsensüs oluşsun. Tüm siyasi partiler bu tür anayasa değişikliğini birlikte yapmanın arzusu içerisindeyiz. Şu anda ana muhalefetin ve diğer muhalef partisinin bu konuda desteği olmadığını biliyoruz. Biz çalışmamızı sürdürüyoruz. Onlarla müzakereler yapacağız, bize destek verirler ya da vermezler. Bizler bunu parlamonteya götürme gayretindeyiz. Referandum için yeterli sayıyı almamız halinde bunu halka götüreceğiz. Halkımız ve sivil toplum kuruluşları ülke genelinde böyle bir beklentinin içerisinde. Referandumdan da bu konuda beklentilere cevap verecek bir neticenin çıkacağına inanıyorum.

Saba'nın göğüsleri olay oldu

RTÜK, sunucu Saba Tümer'in sütyensiz göğüsleri ile Türkan Şoray'ın kızı Yağmur Ünal'ın, bacaklarına zoom yapan, Fox Tv'ye Ceza veriyor. RTÜK bu amaçla kuruluştan savunma istedi. Savunma yeterli bulunmazsa Fpx TV'deki ''Bizden Kaçmaz'' programına ''Yayın durdurma'' cezası verilecek. Ancak Başkan ve üyeler, Ceza konusunda ikiye bölündü.

GAZETEPORT'un edindiği bilgiye göre RTÜK'ün son toplantısında Fox Tv'de 28 Ekim 2009'da yayınlanan "Bizden Kaçmaz" programı ele alındı. Programda, Saba Tümer'in göğüsleri ile Yağmur Ünal'ın bacaklarına zoom yapılıp, ok işareti konulduğu, bunun da yasanın hem ''Genel ahlâk'' hem de ''insan onuruna ve temel insan haklarına aykırılık'' maddesine aykırı olduğu vurgulandı.

BAŞKAN KARŞI ÇIKTI

Ancak RTÜK Başkanı Davut Dursun ile üyelerden Tahsin Fendoğlu ve Vahap Darendeli bu karara ''insan onuru açısından Ceza'' nedeniyle karşı çıktı. Üç üye, genel ahlak maddesinden cezayı yeterli buldu. Hülya Alp ve Mehmet Dadak ise genel ahlaktan değil, insan onurundan Ceza verilmesini savundu. Başkan Dursun yazdığı muhalefet şerhinde şöyle dedi:

''Saba Tümer ile bir akşam yemeği çıkışı yapılan söyleşide, sunucunun çamaşır kullanmaması nedeniyle vücudunun belli olması öne çıkarılmış, göğüs bölümü oklar, kalp ve oval şekiller içine alınarak, özel olarak dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Yağmur Ünal'ın ise taksiye binerken isteği dışında açılan bacakları sergilenmiş ve kaza ile açılan bölge daire içine alınmıştır. Görüntüler genel ahlaka aykırıdır ancak, insan onuruna ve temel insan haklarına saygı ilkesi ile ilgisi yoktur''

''GENEL AHLAK BOZULMAZ''

Üyelerden Hülya Alp ise ''Gece 22.58'de ve korumalı saatte yer alan yayında, genel ahlak değil, insan haklarına saygılı olunması ilkesi ihlal edilmiştir. Kadının çıplaklığının sergilenmesi ile, toplumun genel ahlakının bozulacağı iddiası, genel ahlak sorunu değil; insan onuru perspektifinde ahlaki bir sorundur. Kaza ile ortaya çıkan ve bir kadının özeli sayılan pozisyon, onun nezdinde tüm kadınların onuru yok sayılarak, özel vurgularla görüntülenmiştir.'' dedi.

Üyelerden Tahsin Fendoğlu da genel ahlak cezasına katılırken, insan onuruna aykırılıktan cezaya karşı çıktı. Mehmet Dadak ise, cezanın genel ahlaktan değil, ''insan onuru ve insan haklarına aykırı, kasti, reyting amaçlı yayın'' nedeniyle verilmesini istedi. Vahap Darendeli de genel ahlaktan Ceza verilmesini onaylarken, yayının insan onuru ve saygınlığını zedeleyecek bir nitelik taşımadığını vurguladı.

Başsavcısı Kuş: Dosyayı Bekliyoruz

Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ''yetkisizlik'' kararıyla kendilerine gönderilen dosyayla ilgili olarak, ''Dosyanın gelmesini bekliyoruz'' dedi.

Başsavcı Kuş, kendilerine iade edilen dosyanın bundan sonraki süreci hakkındaki soruya, ''Süreçle ilgili şu aşamada bir şey söyleyemem. Önce dosyanın buraya gelmesi lazım. Dosyanın gelmesini bekliyoruz. Dosya geldikten sonra, yasa neyi gerektiriyorsa o yapılacak'' karşılığı verdi.

Birbirlerine diş geçiremediler! BJK 1-1 GS

Heyecan var, galip yok

Turkcell Süper Lig’de 22. haftanın en önemli karşlaşmasında, ezeli rakipler Beşiktaş ile Galatasaray, İnönü Stadı’nda oynanan maçta 1-1 berabere kaldı. Galatasaray, Arda Turan’ın attığı golle 1-0 öne geçerken; Beşiktaş, maçın sonlarına doğru Sivok’la bu gole cevap verdi.


Türkcell Süper Lig’in 22. haftasında İnönü Stadı’nda karşılaşan Beşiktaş ve Galatasaray 1-1 berabere kaldı. Bu sonuçla Galatasaray puanını 47′ye yükseltirken, Beşiktaş da 39 puana ulaştı.

Şampiyonluk yarışında iki takım adına da çok büyük önem taşıyan karşılaşmada, Mustafa Denizli sahaya sürpriz bir kadroyla çıktı. İleri uçta Nobre-Holosko ikilisiyle gol arayan siyah-beyazlılar, savunmada ise Ferrari’nin tekrar sahalara dönmesiyle İbrahim Toraman’ı sağbekte görevlendirdi.

Galatasaray ise forvetsiz sahaya çıktı. Keita, Arda ve Elano üçlüsüyle takımını sahaya süren Rijkaard, savunmada yine Servet’e görev vermedi.

Mücadeleye iki takım da kontrollü başladı. İlerleyen dakikalarda Beşiktaş, saha ve seyirci avantajıyla daha etkili göründü. Yakaladığı birkaç pozisyonda Leo Franco’ya takılan siyah-beyazlılar, ilk yarıda daha baskılıydı.

İkinci yarıda daha dengeli süren karşılaşmada Elano’nun orta alanda etkili futbolu kendin gösterdi. Galatasaray, Elano’nun orta alanda kaptığı topla geliştirdiği ani atakta Arda’nın ayağından bulduğu golle siyah-beyazlılar önünde 1-0 öne geçti ancak golün ardından baskısını artıran Beşiktaş, 81. dakikada Sivok’un ayağından eşitlik golünü buldu.

Müsabaka 1-1′lik neticeyle tamamlanırken, Galatasaray maç fazlasıyla zirvedeki yerini korudu.

DENİZLİ’DEN FORVET REVİZYONU

Mustafa Denizli, gol yollarında Nobre-Holosko ikilisine görev vererek karşılaşmaya başladı. Karşılaşmanın 61. dakikasında bu iki futbolcuyu saha kenarına alan tecrübeli hoca, Nihat-Bobo ikilisini oyuna dahil ederek ileri uçta radikal bir değişiklik yaptı.

LEO FRANCO’DAN KRİTİK KURTARIŞLAR

Hafta içi Avrupa Ligi mücadelesinde Atletico Madrid karşısında yaptığı kritik kurtarışlarla takımının tur için avantajlı bir skor elde etmesinde büyük payı bulunan Arjantinli file bekçisi Leo Franco, Beşiktaş önünde de istikrarını sürdürdü. Müocadelenin 37. dakikasında Holosko’nun kafa vuruşunda çok zor bir pozisyonda topu iki hamlede kontrol etmeyi başaran tecrübeli kaleci, maçın kırılma anlarından birine imza attı.

BARIŞ ÖZBEK SARI KART CEZALISI

Galatasaray’ın bu akşam en iyileri arasında bulunan Barış Özbek, karşılaşmanın 29. dakikasında sarı kart görerek cezalı duruma düştü. Gelecek hafta sarı-kırmızılıların Kaşımpaşa ile oynayacağı maçta Barış görev yapamayacak.

FERRARİ 65 GÜN SONRA…

Beşiktaş’ın ligin 17. haftasında 18 Aralık 2009′da Bursaspor ile oynadığı Turkcell Süper Lig maçında yüzünden sakatlanan İtalyan futbolcu Matteo Ferrari, tam 65 gün sonra formasına kavuştu.

CANER VE NOBRE İLK 11′DE

Son haftalardaki lig maçlarında sürekli ilk 11′de forma giyen Bobo’yu yedek bırakan Denizli, uzun süredir ilk 11′de şans tanımadığı Nobre’yi ise ilk 11′de oynattı. Rijkaard ile Caner arasındaki gerginlik de sona erdi. Atletico Madrid mücadelesinde yenen gol öncesinde yaptığı faulden dolayı Rijkaard’ın oyundan aldığı Caner, Beşiktaş karşısında yine Hollandalı çalıştırıcının tercihi oldu.

ELANO ETKİLİYDİ

Galatasaray’a geldiği günden bu yana bir türlü beklenen performansı sergileyemeyen Elano, son haftalarda çizdiği grafikle sarı-kırmızılıların en iyileri arasında kendini gösteriyor. Bu akşam da Beşiktaş savunmasına zor anlar yaşatan Brezilyalı futbolcu, 80′de yerini Mustafa Sarp’a bıraktı.

JO 65′TE SAHADA

Galatasaray’ın ara transfer döneminde renklerine kattığı Brezilyalı forvet Jo, Antalyasporla oynanan Türkiye Kupası mücadelesinde sakatlanmıştı. Yaklaşık 3 haftadır sahalardan uzak kalan yıldız futbolcu, Beşiktaş karşısında 65. dakikada oyuna girdi. Arda’nın attığı golün asistini yapan golcü oyuncu, istekli ve arzulu futboluyla sahalara iyi bir dönüş yaptı.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

2010′un ilk derbi maçında olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Derbi maçta 870 özel güvenlik, 1900 emniyet personeli olmak üzere toplam 2 bin 770 emniyet mensubu görev yaptı. Dev maçla ilgili gerekli emniyet önlemleri saat 15:00′ten itibaren en üst seviyede alınırken, stat giriş kapıları saat 16:30′da açıldı.

255 GAZETECİ

Derbiye 85′i foto muhabiri olmak üzere toplam 255 gazeteci akredite olurken, 6 yabancı medya mensubu da karşılaşmayı takip etti. İki takım da BJK İnönü Stadı’na karşılaşmanın başlamasına 1,5 saat kala geldi. Önce Galatasaray kafilesi stada giriş yaparken, ardından da Beşiktaş kafilesi stada vardı.

Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, soyunma odasına giderken karşılaştığı Galatasaray Başkan Yardımcısı Haldun Üstünel ve Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin ile kısa süre sohbet etti. Üstünel ve Sezgin, bazı Beşiktaşlı futbolcularla da el sıkışarak başarılar dileğinde bulundu.

MAÇ ÖNCESİ ARBEDE

Turkcell Süper Lig’deki Beşiktaş-Galatasaray derbisini izleyecek Galatasaray taraftarları Taksim Meydanı’nda toplandıktan sonra BJK İnönü Stadı’na geldi.

Öğlen saatlerinden itibaren Taksim Meydanı’nda toplanmaya başlayan sarı-kırmızılı yaklaşık 1.500 taraftar buradan toplu halde Gümüşsuyu’ndan BJK İnönü Stadı’na geçti. Güvenlik güçlerinin oluşturduğu kordon içinde BJK İnönü Stadı’na doğru yürüyüşe geçen Galatasaray taraftarları tezahüratlar yaparak stada geçerken stat etrafında da polisin geniş güvenlik önlemleri dikkat çekti. Sarı-kırmızılı taraftarlar stat önünde üst aramaları ve bilet kontrolleri yapıldıktan sonra kendilerine ayrılan tribüne girdiler. Derbi öncesinde Beşiktaş ve Galatasaray taraftarları arasında iki kez kısa süreli kavga yaşandı.

İlk olarak Taksim Meydanı’nda iki takım taraftarları arasında yaşanan arbadeyi araya giren güvenlik güçleri önlerken ikinci arbede ise BJK Stadı önünde yaşandı. Stada gelen ana grubun gerisinde kalan birkaç Galatasaraylı taraftara yol kenarında bazı Beşiktaşlı taraftarlar saldırırken güvenlik güçleri olayın büyümesini önleyerek tarafları ayırdı.

BEŞİKTAŞ: 1 – GALATASARAY: 1

Stat: BJK İnönü
Hakemler: Fırat Aydınus, Tarık Ongun, Aleks Taşçıoğlu, Aytekin Durmaz

Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Toraman, Ferrari, Sivok, İbrahim Üzülmez, Ernst, Fink, Ekrem (Dk. 75 Yusuf), Tello, Holosko (Dk. 61 Bobo), Nobre (Dk. 61 Nihat)
Yedekler: Hakan Arıkan, İbrahim Kaş, Necip, Tabata
Teknik Direktör: Mustafa Denizli

Galatasaray: Leo Franco, Uğur Uçar, Neill, Emre Güngör, Hakan Balta, Mehmet Topal, Barış, Caner (Dk. 63 Jo), Elano (Dk. 81 Mustafa Sarp), Arda (Dk. 72 Giovani Dos Santos), Keita
Yedekler: Aykut, Servet, Serkan Kurtuluş, Ayhan
Teknik Direktör: Frank Rijkaard

Goller: Dk. 82 Sivok (Beşiktaş), Dk. 68 Arda Turan (Galatasaray)
Sarı Kartlar: Tello (Beşiktaş), Barış (Galatasaray)

21 Şubat 2010 Pazar

Turksat 3A ne gibi yenilikler getiriyor

Turksat 3A’nın, bugün hizmete girmesiyle, yayınları uydudan izleyenler frekanslarını değiştirmek zorunda… Uzmanlar frekans değişiminde bir kargaşa yaşanmayacağını, buna karşın bazı izleyicilerin kanal ayarında zorlanabileceğini söylüyor.

Televizyon kanalları Türkiye’nin son iletişim uydusu, Turksat 3A’dan üzerinden yayında… Uydudan yayınları izleyenler, frekanslarını değiştirmeli… Eğer frekansı ayarlamışsanız, yeni uydunun getirdiği yeniliklerle yayınları izlemeye devam edebileceksiniz.

ANAL FREKANSLARI DEĞİŞİYOR
Televizyon kanalları yeni uydu üzerinden yayınlarına devam edecek, ancak bugün frekanslar değişiyor. Bu nedenle, yayınları uydu üzerinden alanların yeniden otomatik kanal arama yapmaları gerekiyor. Kullanıcılar frekans ayarlarını kendi uydu alıcıları üzerinden yapabilecekler. Bunun dışından ekstra bir işlem yapılması gerekmiyor.

GÖRÜNTÜ KALİTESİ YÜKSELECEK
Turksat 3A ile ilgili NTVMSNBC’ye konuşan Turksat yetkilileri yeni uydunun özelliklerini ve getirdiği yenilikleri şöyle anlattı:

“Turksat 3A ile birlikte daha fazla kapasiteye ulaşmış oluyoruz, böylelikle dileyen kanallara daha fazla kapasite sağlayabiliyoruz. Ayrıca yeni uydumuzla daha güçlü yayın yapabiliyoruz. Bu iki gelişme görüntü kalitesinin de artması anlamına geliyor. Kapasiteyi arttırdığınızda, ulaştırdığınız database de artıyor. Bu elbette kanalların talebine bağlı. Kullanıcı televizyonlar daha fazla database talep ettikleri zaman, sinyalleri daha güçlü oluyor, daha fazla data aktararak daha kaliteli yayın ulaştırabiliyorlar.

TRAJİK KOMİK BİR OLAY

Libya tripoli’de bir İnşaat firmasında çalışmaya giden bir Türk gencimiz aşırı sıcaklardan dolayı ve hava şartlarına adapte olmadığı için sürekli baş ağrısı yaşıyordu. Bunun üzerine çalıştığı şirketin anlaşmalı olduğu hastaneye gider. Doktor muayene eder ve bir reçete yazar. Türk gencimiz reçeteyi alıp eczaneye gider ilacını alır çalıştığı şantiyenin kampına gelir. İlaçlarını kullanır ve maalesef Arapça okuma ve yazması olmadığı için ilacın ne olduğunu bilemez. Fakat bir türlü baş ağrısı geçmemektedir. Bunun üzerine arpça okuma yazma bilen bir arkadaşına ilacı kullandığını ama bir türlü baş ağrısının bir nebze bile hafiflemediğini söyler ve ilacı gösterir. Arkadaşı hayretler içinde ilaca bakar ve şunu der. Arkadaşım bu ilaç baş ağrısı için değil doğum kontrol hapı olduğunu söyler.

SİBELCAN VE TARKAN RUSYADA ÖZEL KONSER VERECEKELER.

Sibel Can ve Tarkan aynı sahnede konser verıcekler.Moskova’ya giden ikili,Atatürk Havalimanı’nda neşeli tavırlar sergileyerek,hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirdiler.Moskova’ya hareketlerinden önce Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tarkan, Sibel Can ile konser vermek için Moskova’ya davet edildik.Organizasyon sahibinin Moskova’daki konser için Sibel Can ile birlikte kendisini istediğini anlatan Tarkan, “Bir gün önceden gidip Kızıl Meydanı gezeceğiz. Çok soğukmuş. Ama ben hazırlıklıyım.” dedi.Tarkan, rol aldığı Narenciye Tanıtım Grubu’nun reklam filmi sonrası Rusya’ya portakal satışının artması ve bir havalimanında Türk mallarının kolay geçişi için özel bir koridor açılmasına çok sevindiğini belirtti. Yeni albümü hakkında ‘harika, keyifli, tatlı ve sıcak’ diye övgüyle söz eden pop star, Tarih vermekten kaçınıp, sıcaklara yetiştireceği belki de sürpriz yapabileceğini ifade etti.

EVLİLİK PROGRAMINDA TANIŞTIĞI KADIN TARAFINDAN DOLANDIRILDI eheh.

Özel bi kanalda yayımlanan evlilik programına katılan, Bayburt’ta yaşayan 82 yaşındaki Azimet Karatekin evlilik vaadiyle kandırılıp dolandırıldı.Emekli olan Karatekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2008 yılında bir televizyon kanalındaki evlilik programında, 56 yaşındaki S.E. ile tanıştığını, ancak programda anlaşamadıkları için evlilik kararı almadıklarını söyledi. Programın ardından S.E’nin 3 ay boyunca kendisini telefonla aradığını öne süren Karatekin, ”Bana, ‘bütün isteklerini yerine getiririm, evinin hanımı olurum, yeter ki benimle evlen, ne olur beni bırakma’ şeklinde sözler söyledi. Ben de ona inanarak evlenmeyi kabul ettim” dedi.Bunu üzerine Adana’da yaşayan S.E’ye 200 lira gönderip masraflarını karşılayarak Bayburt’a gelmesini sağladığını ifade eden Karatekin, ”Bayburt’ta bir gün kaldık. Benden altın istedi. Kendisine o dönemin parasıyla 5 bin 250 lira değerinde 4 bilezik, 1 gerdanlık, 1 saat, 1 yüzük ile 1 takım küpe aldım. Daha sonra nikah işlemleri için, programın yapıldığı televizyona gitmek üzere yola çıktık” diye konuştu.S.E’nin bu arada kendisine Trabzon’da bir ev kiralayıp burada kalma teklifinde bulunduğunu ve bunu kabul ettiğini öne süren Karatekin, ”Trabzon’a gidip, kiralık ev baktık ancak bulamadık.

KIZ ÖĞRENCİLER VALİLİK ÖNÜNDE TOPLANDI...

Batman 75. Yıl Yatılı İlköğretim Bölge Okulu yurdunda kalan 150 kız öğrenci,okullarına gidip gelirken yaşadıkları sıkıntıları anlatmak ve sorunlarının giderilmesi için valilik önünde toplandı.Okullardan yurda yürüyerek gittiklerini belirten kız öğrenciler, yolda sözlü ve fiziki tacize uğradıklarını söylediler. Batman Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından köy köy dolaşılarak tespit edilen ve okullaştırılan 150 kız öğrenci ulaşım sıkıntısı yüzünden eğitimi bırakmayı düşündüğünü bildirdi. Kız yurdu sayısının yetersiz olmasından dolayı Batman’ın 5 kilometre dışındaki 75. Yıl YİBO Yurdu’na yerleştirilen 150 kız öğrenci okul çıkışında yurda gitmek için 5 kilometrelik yolu yürümek zorunda kalıyor.Yollarda her türlü tehlikelerle karşılaştıklarını belirten kız öğrenciler, sözlü ve fiziki taciz olayları ile karşılaştıklarını ifade ederek ulaşım sorunlarının çözülmesini istediler. Ulaşım sorunlarının giderilmemesi nedeniyle Batman Valiliği önünde toplanan kız öğrenciler Vali Ahmet Turhan ile görüşmek istedi. 150 öğrenci arasından seçilen iki öğrenci Vali Ahmet Turhan ile makamında görüşerek ulaşım sorunlarını aktardı. Eğitimlerine devam edebilmeleri için ulaşım sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirten öğrenciler, Vali Turhan’dan yardım istedi.

14 Şubat 2010 Pazar

Sensizlik zor be gülüm..